[#Meydanda Buluşmalar]
Katılımcı Demokrasi için Etkili Sivil Toplum
2022 yılında “Katılımcı Demokrasi için Etkili Sivil Toplum” başlığı altında; 17 Ekim’de İstanbul, 5 Kasım’da Diyarbakır, 24 Kasım’da Ankara ve 23 Aralık’ta İzmir olmak üzere 4 farklı ilde demokrasi ve farklı alanlarda çalışan 100’e yakın sivil toplum temsilcisiyle yüz yüze bir araya gelerek, Türkiye’de sivil toplumun daha etkin olabilmesi için değişmesi gereken yapısal sorunlar üzerine tartışıldı.
Meydan buluşmaları, katılımcıların isim ve kurumlarını belirterek tanışmaları ile başladı. Tanışmanın ardından, YADA Vakfı tarafından yapılan ve bu buluşmaların da zeminini oluşturan“Sivil Toplumun Siyaset ve Karar Mekanizmalarıyla İlişkilerinin İncelenmesi”araştırmasından öne çıkanlar katılımcılarla paylaşıldı. Araştırmadan öne çıkanların aktarılmasının ardından gazeteci, yazar, sivil toplum ve sosyal politikalar uzmanı Emine Uçak “Katılımcı demokrasi için sivil toplum” için ne yapmalı?” sorusu doğrultusunda mevcut durumu ve tecrübelerini paylaştı. Açılış konuşmalarının ardından gerçekleştirilen forumda, tüm katılımcılar kendi tecrübelerinden yola çıkarak “Katılımcı demokrasi için çıkmaz sokaklarımız nedir? Olası yol haritamız ne olabilir?” sorularını yanıtladı. Katılımcı Demokrasi için Sivil Toplum Forumu oturumundan sonra katılımcılar belirli başlıklar-temalar etrafında masalara ayrılarak, sorunlar ve sorunlara yönelik çözüm önerilerini tartıştı.
Gençlik Meselesi Kimin Meselesi?
12 Mart 2021’de; eğitim ve istihdamda yer almayan gençleri konuşmak üzere online olarak gerçekleştirilen Meydan buluşmasında Türkiye’nin birçok ilinden gençlik, işsizlik, sivil toplum, diyalog, toplumsal cinsiyet ve eğitim alanlarında çalışan sivil toplum temsilcileri ve yerel yönetimlerde çalışan uzmanlarla zoom platformu üzerinde bir araya gelerek gençlik teması üzerine konuşuldu.
Meydan, katılımcıların isim ve kurumlarını belirtmeleri sonrasında kısaca bir tanışma ile başladı. Tanışmanın ardından, güncel verilerle Türkiye’de gençler üzerine yapılan araştırma bulgularının paylaşıldığı panelle devam edildi. Panelin ardından gruplara ayrılan katılımcılar “Gençlik meselesi kimin meselesi?” sorusu etrafında tartışmalar yürüttü.
İklim Krizi Kapıyı Çalınca
28 Ocak 2021’de; Türkiye’nin meseleleri üzerine konuşmak, dinlemek ve müzakere etmek için bir araya gelinen Meydan buluşmaları serisinde “İklim Krizi Kapıyı Çalınca” başlığı altında iklim krizinin geleceği, farklı kırılgan gruplar üzerindeki etkileri ve bu sorunlara yönelik çözüm önerileri konuşuldu. İklim krizine uyum ve önlemler için yapılabilecekleri birlikte keşfetmek için online olarak gerçekleştirilen etkinlikte; Türkiye’nin birçok ilinden çevre, ekoloji, doğa, tüketim, sosyal hizmet, yerel yönetim, toplumsal cinsiyet, sürdürülebilirlik, mülteci, gençlik, sanayi, sağlık, eğitim ve kültür alanlarında çalışan sivil toplum temsilcileriyle zoom platformu üzerinde bir araya gelindi ‘iklim krizi’ teması üzerine tartışmalar yürütüldü.
Meydan, katılımcıların isim ve kurumlarını belirtmeleri sonrasında kısaca bir tanışma ile başladı. Tanışmanın ardından, “İklim denince aklınıza ne geliyor?” sorusuna katılımcılardan gelen cevaplar ile tanışma pekiştirildi ve “İklim krizi için ne kadar hazırız? İklim krizinden kırılgan gruplar ne kadar etkilenecek? İklim krizine uyum için nasıl iş birlikleri yapabiliriz?” soruları üzerine bir panel gerçekleştirildi. Panelin ardından gruplara ayrılan katılımcılar çözüme yönelik tartışmalar yürüttü.
Afette Kesişen Yollar ve Roller
23 Aralık 2020’de; afet hallerinin farklı evrelerinde sivil toplumun rolünü, kendi içinde ve paydaşlarla diyaloğunu konuşmak üzere online olarak gerçekleştirilen Meydan buluşmasında; Türkiye’nin birçok ilinden sivil toplum, afet, insani yardım, çevre, planlama, deprem, eğitim, sürdürülebilirlik, diyalog, şehir, araştırma, hukuk, ruh sağlığı, engellilik, toplumsal cinsiyet, mülteci, çocuk- genç, hayvan hakları alanlarında çalışan sivil toplum temsilcileri ve yerel yönetimlerde çalışan uzmanlarla zoom platformu üzerinde bir araya gelerek afet teması üzerine konuşuldu.
Etkinlik, katılımcıların isim ve kurumlarını belirtmeleri sonrasında kısaca bir tanışma ile başladı. Tanışmanın ardından, menti.com üzerinden sorulan ‘Sivil toplum afetlere karşı ne kadar hazırlıklı?’, ‘Sivil toplum afet sonrası cevap üretmek için gerekli mekanizmalara sahip mi?’ ve ‘Afet süreçleri için sivil toplum - kamu ve farklı paydaşlar arası diyalog zemini var mı?’ sorularına katılımcılar tarafından anonim olarak cevaplar verildi. Bu oturumun ardından, “Afet öncesi, sırası ve sonrasında sivil toplumun atacağı adımlar ne olmalı? Olası senaryolar için sivil toplum, kamu ve farklı paydaşlar olarak önceden hazırlanmak nasıl mümkün olur? Afette kesişen çalışma alanlarında (hayvanlar, çocuklar, kadınlar, mülteciler vb.) nasıl koordine olmalıyız, özgün ihtiyaç ve çözüm önerilerini nasıl görünür hale getirmeliyiz? Afetlerde paydaşlar arası diyalog, iş birliği ve kapasite anlamında nasıl eksiklerimiz var?” soruları üzerine panel gerçekleştirildi. Panelin ardından gruplara ayrılan katılımcılar çözüme yönelik tartışmalar yürüttü.
Yeni Diyalog, Müzakere ve İş birliği Modellerini Konuşmak İçin
28 Eylül 2020’de; Yeni Diyalog, Müzakere ve İş birliği Modellerini Konuşmak için Meydan’da Türkiye’nin farklı illerinden diyalog ve farklı alanlarda çalışan sivil toplum temsilcileriyle çevrim içi platform üzerinden bir araya gelinerek “Pandemi kurum ve kişiler için diyalog ve iş birliği açısından nasıl bir dönemdi? Bu dönemden sonra diyalog ve iş birliğinde farklılıklar olacak mı? Olacaksa nasıl olacak? Pandemi sürecinde nasıl metotlar kullanıldı? Bunlardan neler çalıştı neler çalışmadı? Hangi metotlar bırakıldı?” sorularına yanıtlar arandı.
Buluşma, katılımcıların isim ve kurumlarını belirtmeleri sonrasında tanışma ile başladı. Tanışmanın ardından, katılımcılara menti.com üzerinden pandemi dönemindeki deneyimlerini anlamak üzere bir dizi soru yöneltildi. Katılımcılar sorulara anonim olarak cevaplar verdi. ‘Pandemi önlemlerinin en sıkı olduğu dönem sizin için nasıl geçti?’ sorusuna katılımcıların verdiği cevaplar genel olarak dönemin yalnız fakat çevrim içi olarak aktif geçtiği yönündeydi. ‘Pandemi başladığından beri kişi olarak etrafınız ile diyaloğunuz ve iş birliğinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?’ sorusuna ise farklı cevaplar verildi; katılımcılar arasında daha aktif ve yoğun olduğunu söyleyenler olsa da genel olarak mesafeli ve içe kapanık bir dönemden geçildiği paylaşıldı. ‘Pandemi başladığından beri kurum olarak diyalog ve iş birliğinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?’ sorusuna ise katılımcıların cevapları genel olarak dayanışmanın arttığı fakat iletişimin zorlaştığı yönünde oldu. Katılımcılar dönemi kişisel düzeyde değerlendirirken kurumsal hayat içerisinde etkin, fakat bireysel olarak insanlara ve sivil hayata ulaşmakta zorluk yaşadıklarını ilettiler. Grup çalışmalarıyla devam eden buluşmada katılımcıların yürüttüğü tartışmalar, pandemi döneminin hem bireysel hem kurumsal düzeyde oldukça farklı deneyimlendiğine işaret etti.
Engellilerin Kente, Mekâna, Eğitime, Sağlığa ve Kültür Sanata Erişimi
29 Aralık 2019’da İstanbul’da yüz yüze gerçekleştirilen Meydan “engellilerin, kente, mekana, eğitime, sağlığa ve kültür sanata erişimi” meselelerini farklı pencerelerden görmek ve bu yöndeki ihtiyaçları birlikte keşfetmeye çalışmak üzere kuruldu. Türkiye’nin meseleleri üzerine konuşmak, dinlemek, müzakere etmek ve biriktirmek için bir araya gelinen bu Meydan, engellilik alanında çalışan STK’ların kendi arasında, diğer STK’larla ve paydaşlarla olan diyaloğunu, engellilerin haklara erişiminde tüm paydaşlar ve yerel yönetimlerin rolünü, engellilik üzerine hak temelli ve yardım temelli çalışan STK’ların perspektiflerini ve erişim meselesine yönelik çözümlerde paydaşların birlikte neler yapabileceğini tartışmak üzere gerçekleştirildi.
Engellilerin kente, mekâna, eğitime, sağlığa ve kültür sanata erişiminin konuşulduğu Meydan tanışma etkinliği ile başladı. “Tüm engelli gruplarını kapsayacak bir tanışma metodu mümkün mü?” sorusu altında oturarak veya ayakta tanışma metotlarının artıları ve eksileri müzakere edildi. Gerçekleştirilen tartışma ve oylamaların sonucunda oturarak tanışma yapılmasına karar verildi. Tanışma ile katılımcılar farklılıklar ve ihtiyaçlar üzerine müzakere imkânı buldu. Katılımcılar çember etrafında oturarak ad ve kurumları ile kendilerine dair hayalleri, umutlarını içeren zaman zaman değişen sorulara yanıt vererek kendilerini tanıttı. İşaret dili çevirmenlerinin de yer aldığı etkinlik, deneyim aktarımı ve grup çalışmaları oturumlarıyla devam etti. Grup çalışmalarında, Açık Meydan metoduyla katılımcılar önceden belirlenmiş olan temaların tartışıldığı masaları gezerek, istedikleri tartışmaya katkı verdi.
Yerel Yönetimler Eğitimin Neresinde?
30 Temmuz 2019’da İstanbul’da yüz yüze gerçekleştirilen Meydan’da eğitim, çocuk ve yerel yönetim ilişkisini üzerine tartışıldı. Türkiye’nin meseleleri üzerine konuşmak, dinlemek, müzakere etmek ve biriktirmek için bir araya gelinen Meydan buluşmaları serisinin bu etkinliğinde “Yerel yönetimler eğitimin neresinde?” sorusuna hep birlikte cevap arandı. Etkinlikte, eğitim ve çocuk alanında yapılan çalışmalar, bu çalışmaların yerel yönetimlerle ilişkisi, bu alanlardaki ihtiyaçlar, öne çıkan ve gelişmeye açık temalar derinlemesine konuşularak, farklı konuları farklı pencerelerden görmek üzere tartışmalar yürütüldü. Tanışmanın ardından gerçekleşen ana oturumda eğitime dair meseleleri ortaya koymak için rol kartları tekniği kullanıldı. Rol kartları vasıtasıyla eğitim ekosistemindeki aktörlerin katılımcılar tarafından görülen ihtiyaçlarının dile getirildiği bölümde katılımcılar, bir kısmı önceden belirlenen bir kısmı oturum esnasında yazılan eğitim ekosistemi aktörlerine replikler yazarak “Eğitim konusundaki mağduriyetin ne? Bu konuda diğer insanların daha fazla bilmesi gerektiğini düşündüğün şeyler neler? İhtiyaçların neler? Kimden ne bekliyorsun? sorularını onların ağızlarından cevapladılar. Ana oturumun ardından gerçekleştirilen grup çalışmalarında, Açık Meydan metoduyla katılımcılar kendilerinin belirlediği temalar altında toplanarak çözüme yönelik tartışmalar yürüttü.
Mülteci Meselesi Kimin Meselesi?
13 Kasım 2018’de Ankara’da gerçekleştirilen Meydan “Mülteci meselesi kimin meselesi?” sorusu etrafında sivil toplumun bir arada yaşam tecrübesini konuşmak için kuruldu. Açılış konuşmalarının ardından tanışma oturumu gerçekleştirildi. Katılımcılar tanıştıktan sonra yapılan ana oturumda mülteci meselesi üzerine farklı alanlarda çalışan uzmanlar, deneyim paylaşımında bulundu. Deneyim paylaşımlarının ardından, Açık Meydan oturumunda katılımcılar konuşulmasını önerdikleri konu başlıklarını paylaştılar. Grup çalışmalarında “Sosyal uyum, nefret söylemi, kırılgan gruplar, istihdam, iş birliği ve ortak çalışma” temaları altında mevcut ihtiyaçlar tartışılarak bu ihtiyaçlara yönelik çözüm önerileri geliştirildi.
Bu Meydan’da iki temel hedef vardı: Bunlardan birincisi, mülteci konusuyla bağ kurabileceği halde bu bağı halihazırda kurmamış/kuramamış STK’ları düşünme ve bilgi alışverişine çağırmak; ikincisi ise alanda yapılan çalışmaların bakış açısını mikro perspektiften makro boyuta çekerek hak ihlalleri, nefret söylemi, işbirliği ve en önemlisi birlikte yaşam konusunda var olan pratikleri birlikte sorgulamaktı. Bu sorgulamların yapıldığı buluşmada, Suriyeliler gibi farklı mülteci grupları tarafından kurulmuş STK’lar ile Türkiyeli STK’ların karşılaşması ve müzakere etmesi sağlandı.
Birlikte Yaşadığımız Şehirleri Konuşmak İçin
Sivil toplum kuruluşları olarak yeni bir diyalog ve müzakere modelini hayata geçirmek üzere buluşulan ilk Meydan, 20 Haziran 2018’de İstanbul’da farklılıkların bir arada yaşayabilecekleri şehirleri konuşmak için kuruldu. Türkiye’nin meseleleri üzerine konuşmak, dinlemek, müzakere etmek ve biriktirmek için bir araya gelinen Meydan buluşması serisinin ilk etkinliğinde “Hepimize ait şehirleri hep birlikte konuşmak için” çağrısıyla farklı kökenden gelen ve farklı alanlarda çalışan STK’lar bir araya geldi. Şehirlerin nasıl “hepimize ait” olabileceği üzerine şehir, kentleşme ve sürdürülebilirlik kavramı etrafında tartışmalar yürütüldü. Bu tartışmaların, birlikte yaşama konusunda ortaklaştıkları ve ayrıştıkları noktalar üzerine derinleşildi. Katılımcıların birbiriyle tanışmaları için alanlar oluşturuldu, şehir tahayyülleri, gerçeklikleri üzerine konuşuldu ve şehirde bir arada yaşamın nasıl mümkün olacağı tartışıldı.
Tanışmanın ardından gerçekleştirilen ana oturumda bir arada yaşam üzerine çalışan uzmanlar konuşmalar yaptı. Katılımcıların da tartışmalara dahil olduğu ana oturumdan sonra, Açık Meydan metoduyla önceden belirlenen “Ulaşım, Şehirde Ortak Alan, Üretim/Gıdaya ve Suya Erişim, Yönetişim, Barınma, Sağlık/Sosyal Hizmetler & Eğitim” temaları altında katılımcılar istedikleri temayı ziyaret ederek grup tartışmaları yürütüldü.